Bir Uygarlık Odağı Olarak Başkanlık ve Şehir Meclisleri Fikir Projesi Yarışması 2. Ödül

TARİH:

05 Ocak 2024

Bir Uygarlık Odağı Olarak Başkanlık ve Şehir Meclisleri Fikir Projesi Yarışması

2. Ödül


Demokrasi, toplum için hükümeti belirleme ve kurma teşkilatı yapısıdır. İçeride toplumsal düzenimizi yaratıp dışarıda çıkarlarımızı gözetme metodolojisidir. Demokrasi, herhangi bir fiziksel mekâna bağlı olmayan bir kavramsa da uygulanması için etkili bir toplanma ve tartışma mekânı gereklidir. Demokrasi yapıları bu nedenle ihtiyaçtan doğar. Onlardan fayda sağladığımız için onları inşa ederiz.

Peki politik koşulları 21.yyda tasarlamak nasıl bir yaklaşım ister? Bu noktada tarihteki demokrasi mekanlarına bakmamız yol gösterici olabilir. Antik Yunan Atina’sından modern dönemlere kadar geldiğimizde bu yapıların biçimsel ele alınış paradigmalarının pek de değiştiğini söyleyemeyiz hatta çok benzer olduğunu görebiliriz.1


Eleusis Telesterionu, Miletos Bouleuterion, Agrippa Odeionu, Washington Arena Tiyatrosu, Lozan Auditorium Maximum




Demokrasinin doğasında olan esnek ve işlevsel yapı formları çok da değişikliğe uğramamıştır. Toplanma eyleminin hayat bulduğu bir mekan paradigması olarak tanımlanabilir demokratik mekanlar. Bu yaklaşıma meclis yapıları da dahildir. Bunu, Fransız devrimini temsil eden ünlü Jacques-Louis David’in Tennis Court Oath adlı resmi ile anlamak mümkündür. Burada mekan Je De Paume’ dur. Kapalı mekan bir spor alanıdır. Salon devrimden hemen önceleri, halkın siyasi taleplerini belirtmek için meclis üyelerinin toplandığı bir mekan haline gelmiştir ve burada bir anayasa yapılana kadar asla toplantıyı durdurmayacaklarını yemin etmişlerdir. Devrimin sembolü olmuştur bu spor mekanı.2

Neticede şuna odaklanmak mümkündür: zaman ve mekan bağımsız değildir. Toplum bireylerden oluşur ve toplumun her an demokrasi adına tartışmalar yürütmesi, müzakereye girmesi de pek olası değildir. Bu da zamansal bir toplanmadır çünkü. Bu noktada önerdiğimiz yapı bir meclis yapısıdır fakat genel anlamda bir toplanma mekanı olarak ele alınmıştır. Toplanmanın gerçekleştiği her an politiktir aslında ve demokrasinin de sağlayıcısıdır. Bu bakış açısıyla demokrasiyi sadece meclis toplantılarına indirgemeyip daha bütüncül, kamusallığın aktığı çoğu zamanı kapsayacak bir yöntemle ele almak amaçlanmıştır. İdealleştirilmiş bir ifade olarak meclis öyle demokratiktir ki ona ayak basamayacak bir sınıf yoktur. Çünkü tavrıyla buna izin verir. Sokak ve meydanla diyalog halindedir.

Bu noktada stoaların mekânsal mantığından bahsedebiliriz. Stoalar yarı açık, halkın toplandığı, yönetim kararlarının da alındığı aynı zamanda kültürel, sosyal, ticari faaliyetlerin de işlediği yapılardır. Burada halka açık toplantılar yapılır. Kısacası stoalar, müzakere mekanları gibi de düşünülebilir. Yani buralar bir meclis yapısı olarak nitelendirilmezken her an demokrasinin işlediği yer halini almış yarı açık alanlardır.

Değinmemiz geren bir diğer konu radikal demokrasi. Radikal demokrasi, artık modernlik yerine post-modernliğin, türdeşlik ve tek sesliliğin yerine çok sesliliğin egemen olmaya başladığı günümüzde birlikte yaşamanın formülü olarak önerilmektedir. Modelin temel hedefi ise, farklılıkların karşılıklı olarak birbirlerini tanıyacakları, kendilerini siyasal alanda özgürce ifade edebilecekleri, farklılıklarını koruyarak uzlaşabilecekleri demokratik bir sistem oluşturulabilmektir. İşte bu noktada, radikal demokrasi, ortaya koyduğu yeni değerler dizisiyle farklılıkların kesiştiği coğrafyalarda, onların bir arada yaşamasını sağlayabilecek bir potansiyele sahip olduğunu göstermek niyetindedir.3 Herhangi bir toplumsal düzeni doğal ve kaçınılmaz olarak kutsayan özcü modellerin gerçekliğini reddederken, ‘toplumsal olanın ontolojisini’ anlamaya çalışır. Vatandaşların seçeneklerin üretilmesindeki etkin varlığını öngörür. Yani liberal demokratik tasavvurdaki gibi seçeneklerden birinin oy birliği veya çokluğu ile diğerlerini elimine etmesi yerine sürekli bir tartışma ve müzakere alanının varlığını gelecek demokrasi taahhüdü olarak görür.4Antik Yunan stoasındaki katılımcılık ruhunun ve uygulanan doğrudan demokrasi yaklaşımının günümüzde nüfus açısından da daha uygulanabilir olarak görülüp yerini alan temsili demokrasi yerine Konak Meydanı’nda radikal demokrasinin bir izleğini tasarlamak bizim mekan ve demokrasi ilişkisine olan bakış açımızı daha da şeffaflaştırabilir ve mekanın anıtsallığındansa içine alan, daha geçirgen bir tutuma sürükleyebilir. Nihayetinde radikal demokrasi kuramı, farklılıkların katılımcılığına ve karar oluşum sürecinde sivil toplumsal yapıların egemen ve karşılıklı etkileşim halinde olmasına imkan tanıdığından İzmir’in demokrasi odağının İzmirlilerle ilişkisinin nasıl kurulacağı üzerine de potansiyelli bir yaklaşım olarak görülmüştür.

Radikal demokrasinin temel ilkelerinden biri de denklik zinciridir. Ve bu kavramdan söz etmek projeyi de daha fazla anlamak açısından gerekli olabilir. Denklik zinciri eşit sözü ifade eder özünde. Forumla başlar, burada kimse izleyici konumunda olmak zorunda değildir, kendini eşit süreyle ifade edebilir ve bunun üzerinden üretilmiş fikirlerle bir karar alınması esastır. Bu yatay örgütlenmenin ışığında gelişmiş bir zincirdir. Dikey bir hiyerarşi yerine lider- izleyici konumunu alt üst eden kapsayıcı bir müzakere ortamını hedefler.

Buna ek olarak Jan Gehl Life Between Buildings adlı kitabında geniş alanların soğukluğundan ve kişiliksizliğinden bahseder.5Konak meydanı için de eski odağının azaldığı, daha çok geçiş mekanı gibi kullanıldığı birçok incelemede ifade edilmiştir. Bu nedenle meydan ölçeğinde bir öneri getiremiyorsak bile meydanın kimliğine katkı koyacak bir yapı tasarlıyor olabilir miyiz? sorusu gündeme alınmıştır. Küçük boyutlar diğer insanları görmeyi ve duymayı dolayısıyla ‘sesi’ yani ‘demokrasiyi’ mümkün kılar. Önerdiğimiz meclis yapısının da meydan ile böyle bir diyaloğa girmesi hedeflenmiştir.

Son bir söz olarak, Richard Sennett Open City’de biçim olarak katı, program olarak durağan bir ortamın yok olmaya mahkum olmasından söz eder. Şehir, bölgenin gözenekliliği, anlatı belirsizliği ve eksik biçim ilkelerini içeren açık bir sistem olarak işlendiğinde, yasal olarak değil, fiziksel deneyim olarak demokratik hale gelir. Katılım tamamen fiziksel şehir ve onun tasarımıyla ilgili bir meseledir.6 Yoğunluk ve çeşitlilik hayat veriyorsa ürettikleri hayat düzensizdir. Radikal bir planlamayla ele alınan öneri temelinde bu uyumsuzluğu savunur. Devam eden, mutasyon geçirebilen sosyal ilişkilerin koşullarını sağlayabilecek bir yapı olmayı kendine çıkış noktası olarak seçer.


Kaynaklar:

1Öz, A.K. (t.y.). Antik dönemden modern mimariye: Meclis binaları için bir form analizi.

http://www.mimarlikdergisi.com/index.cfm?sayfa=mimarlik&DergiSayi=47&RecID=1154

2Britannica, T. Editors of Encyclopaedia. (2023, June 13). Tennis Court Oath. Encyclopedia Britannica.

https://www.britannica.com/event/Tennis-Court-Oath

3Özdemir, G. (2013). Farklılıkların kesiştiği coğrafyalar için bir öneri: Radikal demokrasi. Yönetim ve Ekonomi, 20(1), 74-93.

4İnceoglu, İ. (2012). E-aktivizm: Yatay örgütlenme, çokseslilik, radikal demokrasi.Bağlam Yayıncılık.

5Gehl, J. (2011). Life between buildings (6th ed.). Island Press.

6Sennett, R. (2006, November). The Open City. https://urbanage.lsecities.net/essays/the-open-city

BEĞEN

Beğen

ETİKETLER

Bir Uygarlık Odağı Olarak Başkanlık ve Şehir Meclisleri Fikir Projesi Yarışması
2. Ödül

YORUMLAR

Yorum yapmak için giriş yapmalısınız.

Bir Uygarlık Odağı Olarak Başkanlık ve Şehir Meclisleri Fikir Projesi Yarışması 2. Ödül
PROJE
KÜNYESİ

Proje Türü:

YARIŞMA

Proje Tipi:

KAMU YAPISI

Proje Yeri:

İZMİR

Yapım Yılı:

2023

Yarışma Adı:

Bir Uygarlık Odağı Olarak Başkanlık ve Şehir Meclisleri Fikir Projesi Yarışması

Ödül Grubu:

2. Ödül

Proje Ekibi:

Cihan Sevindik, Sıddık Güvendi, Senem Müştak Sevindik, Oya Eskin Güvendi

Yardımcılar:

Resul Ekrem ZENGİN, Mehmet Sait AKTAY, Yaren Hazal Erman, Ayceren Karabıyık