Ayvalık Kendi Kıyısında Bir Kentsel Değişimi Hak Etmiyor Mu?

TARİH:

03 Haziran 2022

Ayvalık Kendi Kıyısında Bir Kentsel Değişimi Hak Etmiyor Mu?

Vedat Tokyay


  Ayvalık kentinin Unesco Endüstriyel Kültürel Miras listesine girebilmesi için kentsel değişimini tamamlaması gerekiyor. İlginçtir ki, tarihi miras stoku açısından oldukça zengin olan kentte, bir zamanın fabrikaları, kiliseleri ve konutlarının çoğu ayakta durmalarına rağmen büyük bir eksiklik görmekteyiz. Bu büyük eksiklik, fabrikaların kentin kıyısından çekilmesinden sonra ortaya çıkan bir çöküntü alanı olarak kentsel boşluğun kamusal anlamda doldurulmamasından kaynaklanmaktadır. Ayvalık kıyısındaki 19. ve 20. yüzyıl sanayi yapılarının iç mekânlarında çağdaş yaşamın gereksindiği müzeler, sergi salonları, sinema, resim ve heykel atölyeleri, kitaplıklar, restoran, kafe ve barlar, konaklama tesisleri, dış mekânlarında ise meydanlar, avlular, promenad yolları, spor parkurları, açık hava konser ve tiyatro alanları düzenlenmelidir. Yani rantın dışındaki tüm insani etkinlikler bu mekânlarda yer almalıdır. Ayvalık kentinin şimdiki yeni kimliğini elde edebilmesi için bu kentsel değişim zorunludur. İddiamız, bu kentsel değişimin Yer’inin, Cunda köprüsü ayrımından Çamlık Paşalimanı’na kadar olan deniz kıyısı çizgisinden karaya doğru 50-100m genişliğinde bir kıyı bandı olması gerekliliğidir. Peki, Ayvalık’ta 18., 19. ve 20. yüzyıllarda süregiden üretim ve ticaret etkinlikleri ile kentsel örgü arasındaki ilişkiler nelerdi?

  19. yüzyıl ortalarından itibaren Akdeniz liman şehirlerinde başlayan değişim, giderek kentin formunu etkilemeye başlamıştır. Bir limana sahip olan Ayvalık kentinde ise, ihracat izninin alınmasıyla birlikte fabrikalar, atölyeler, depolar, çarşı ile dükkanların kent içindeki konumları ve biçimleri limanın varlığına göre yeniden şekillenmiş; Ayvalık liman kenti, hem tarım ve sanayinin hem de ticaret kültürünün hızla nüfuz ettiği bir kent haline gelmiştir. Bu şekliyle, Batı Anadolu’da İzmir’den sonra en büyük liman kentlerinden biri olmuştur. 1923 Mübadele dönemiyle birlikte, Midilli ve Girit’ten gelen Türkler arasından varlıklı olanları mevcut fabrikaları devraldılar. Komili, Sönmez, Sabuncugil ve Madra aileleri Midilli’den gelip, Ayvalık’a yerleşip zeytinyağı üretimine başladılar. Kürşat ailesi ise 19. yüzyılın başından itibaren Girit’te zeytinyağı üretimi yapan bir aile olup mübadele ile 1923’de Ayvalık’a gelip zeytinyağı üretimine Ayvalık’ta devam etmiştir. Ayvalık’ta süregiden zeytin, zeytinyağı, sabun ve benzeri diğer üretim sektörü, hem ihtiyaç duyduğu yüksek teknoloji ve bu teknolojinin gereksindiği fiziksel büyüklükten, hem de 1972 yılı İmar planı tüm fabrikaların kent dışına çıkması gerektiğini belirttiğinden dolayı, 80’li yıllarda kentten ayrılmıştır. 80’li yıllardan sonra, kentten ayrılan fabrika binaları ya boş bırakılmış veya depo, otopark gibi işlevlerle kullanılmışlardır. Bu kent için oldukça büyük bir boşluk oluşmuştur ve bu boşluğun şu ana dek kent yararına doldurulmadığı görülmektedir.

  Cunda ayrımına yakın konumlanan Kırlangıç fabrikasından şimdiki Marina’ya kadar olan kıyı çizgisinde, 18. yüzyıldan beri fabrikalar, atölyeler, depolar, dükkanlar olduğu gibi, gümrük, liman, konaklar, konsolosluklar, kafeteryalar, oteller ve gazinolar da vardı. Evler ise ya tepelerde ya da fabrika alanlarının gerilerinde konumlanmışlardı. Kentsel değişim kapsamına alınan Çamlık Paşalimanı bölgesinin gelişimi ise, ilk kez 20. yüzyıl başında, varlıklı sanayici ve tüccarların kendilerine yaptırdıkları yalı ve konaklarla başlamıştı. Çamlık tepesi ve Paşalimanı ile sonlanan bölgeyi değerli yapan bir özellik ise deniz kıyısı ile yol arasında denizden oldukça yukarda olan kamuya ait kara parçasının olmasıdır.

  Böylece, kentsel değişimin yer alacağı ana çizginin özellikleri tanımlamış olduk. Bu değişimin en önemli kavramı, anlamlı kentsel boşlukların üretiminde yatmaktadır. “Kamusal boşluk kavramı demokratik uluslarda, ülke içinde yaşayan halkın ortak sorunlarını, meselelerini eşitlikçi ve özgürlükçü yaklaşım göz önüne alınarak halletmeye çalıştıkları yerdir. Bu nedenle kamusal alanın genişliğini o toplumun düşünce, ifade, tartışma, toplanma, örgütlenme, tanınma özgürlüklerinin gelişmişliği ve ayrım yapmaksızın kapsayıcılığı belirler. Kamusal alan içinde barındırdığı anlamlarla kolektif hafızanın oluştuğu ve yaşatıldığı yer olmaktadır. Bu alandaki doluluk ve boşluklar da bu hafızayı besleyen nitelikte unsurlar olmaktadır.”(Özmertyurt, Oral, 2018) Bu kamusal boşluklar, ya kamuya ait işlevsiz tarihi yapıların anlamlı biçimde yeniden işlevlendirilmesiyle ya da kentsel boşluğu üretmek amacıyla kamusal çevrelerin yeniden tasarlanmasıyla elde edilebilir. Önerim, bu kentsel boşlukların bir Mimari Proje Yarışması sonucunda gerçekleştirilmesidir. Bu yarışmada uyulması gereken kentsel ilkeler şöyle özetlenebilir:

1. Denizle İlişkili Dış Mekânlar a. Spor, yürüme, uzanma, konser, tiyatro, yeme içme gibi etkinliklerin, yeşil örtü ve ağaçların yer alacağı deniz kıyısı alanlarda insanların denizle olan ilişkilerinin ve sosyal iletişimlerinin en üst düzeyde yer almasına çalışılmalıdır. Çamlık bölgesindeki kara/deniz kot farklılığı kullanılarak yoldan kopuk deniz kıyısı alanlar tasarlanmalıdır.

b. Önemli yolların denize ulaşımının olduğu veya deniz kıyısındaki yapılar tarafından çevrelenen alanlarda deniz meydanlar tasarlanmalıdır. Madra Fabrikası’nın güneyindeki yağ tankları ve Gümrük Meydanı deniz meydanı olmaya aday yerlerdir.

c. Yapılaşmadan dolayı denizle olan ilişkilerin ortadan kalktığı bölgelerde yeni bir sahil yolu tasarlanmalıdır.

d. Ayvalık kentinin bir merkez meydanı yoktur. Kanelo Rıhtımı kuzey sınırı alınmalı ve güneye doğru bir deniz meydanı tasarlanmalıdır.

2. Denize Açılan Çıkmaz Yollar

Despina Evi ile Gümrük Meydanı arasında yer alan bu alanda, denize açılan çıkmaz yolların denizin kıyısında yapılacak yeni sahil yoluyla olan bağlantıları tasarlanmalıdır.

3. Denize Ulaşan Kara Meydanları

Sosyalleşme ve özgürleşme gereksinimini sağlayacak olan denizle kıyısı olmayan meydanlar, avlular veya aralıklardır. Bu kara meydanları, insanları deniz meydanlarına veya deniz kıyısına doğru yönlendirecek şekilde planlanmalıdır.

4. Kritik Bazı Restorasyonlar

Özellikle de Mimari Değişim Alanı çizgisi üzerinde yer alan ve kentsel değişimi besleyecek Despina Evi, Madra Fabrikası ve Gümrük Meydanı arasındaki yağhane ve dükkanlar ile Sabuncugil Fabrikası gibi yapılar restore edilmelidir. Bu restorasyonlarda yeniden işlevlendirmede kullanılan ana ilke, insanların gereksindikleri sosyal, kültürel, rekreasyon donatılarının kullanılması olmalıdır.



5. Bellek ve Tarihi Anımsatma

Kentsel belleği, Antik dönemden bu yana sık sık anımsatabilecek gerekli araçlara sahip olmalıyız. Bunların ilk akla geleni kentin tarihini ayrıntısıyla anlatan bir bellek müzesidir. Bu müze, mevcut bir tarihi yapının içinde olabileceği gibi kentsel örüntü içinde yeni bir yapı olarak da tasarlanabilir. İkinci olarak, kentin en özgün üretim ve ticaret maddesi olan zeytinyağını tarihsel süreci içinde anlatan bir zeytinyağı müzesi kurulmalıdır. Bu müzeyi tasarlarken Midilli Peraskevi Zeytinyağı Müzesi örnek alınmalıdır.

Dış mekânda kullanılan tüm çevre düzenlemesi araçlarında eski liman alanını anımsatacak kentsel objelere önem verilmelidir.

6. Marina Bölgesi

İlk kurulduğunda kent ile olan mekânsal ilişkileri gözetilmemiş; sadece burada teknesi olan varlıklı Ayvalık’lıların kullanacakları sınırlı bir bölge olarak tasarlanmıştır. Ayrıca ön cephesinde yer alan uzun Migros kitlesi de bu maskelemeye hizmet etmiştir. Marina ön bölümünde yer alan tüm yapılar, marinanın kentle bütünleşmesini sağlamak üzere yeniden düzenlenmeli, marinanın kente sunduğu bir sağır duvar olmamalıdır.

7. Çamlık Bölgesi Su Kıyısı

Burada yaşayanların deniz ile sosyal ilişkilerini düzenlemek gerekmektedir. Kara alanı ile deniz arasındaki kot farklılıkları çok zengin tasarımları besleyecek özelliklere sahiptir.

8. Paşalimanı

Belediye tarafından işletilen tesislerin kuzeyindeki 37 dönümlük dev ve boş alan şu anda atıl durumdadır. Ayvalık’ın en kuzeyinde, Tımarhane yarımadasına bakan bu büyük alan kentsel boşluğun tasarlanmasında önemli referanslara sahiptir. Doğu sınırında Çamlık mahallesi, Batı sınırında Deniz ve Tımarhane yarımadası, kuzey sınırında Çamlık korusu, güney sınırında ise farklı bir topoğrafyaya sahip olan deniz kıyısı yer almaktadır.

Sonuç olarak, hem kentin geçmiş endüstriyel mirasını kullanarak ürettiği kentsel boşluklar sayesinde kimliğine kavuşabilmesi hem de Ayvalıklılar’ın su kıyısı ile olan ilişkilerinin zenginleşmesi için gerekli olan Mimari Proje Yarışmasının düzenlenmesi, ardından kentlinin anketler ile verdiği uyarılara ve Ayvalık’ın geçmiş izlerine dikkat edilerek tekrar inşa edilmesi gerekmektedir.

Vedat Tokyay, Mimar


Kaynaklar

. Kaptan, M. Salim, Ergelen, Faruk, Soylu, M. Müjdat. Yılların İçinden Ayvalık. İstanbul, 2019.

. Özmertyurt, Gamze, Oral, Murat. Kentlerdeki Kamusal Boşlukları Yeniden Değerlendirme Sorunsalı: Konya Örneği. Artium 6 (1) (2018) 44-48.

. Psarros, Dimitri. Ayvalık Tarihi (Çev. H. Dinç). Yayımlanmamış Çeviri Metni. 2017.

GÖRSELLER

SOL ALTTA Despina Evi, sağ ayraçta Yunan Konsolosluğu, geri kalan yapılar yağ veya sabun atölyeleri, arka planda ise Sakarya mahallesi; Psarros, 2017

SAĞ ALTTA Kıyıda Ayvalık endüstri arteri, tepede işçi sınıfının da yaşadığı Sakarya mahallesi, zirvede ise manastır görünüyor; Kaptan, Ergelen, Soylu, 2019

Köşe bina Kanelo Kafe, denizin içindeki Telgrafhane kulübesi, köşeden sağa ve sola doğru gazinolar; Kaptan, Ergelen, Soylu, 2019



ETİKETLER

Ege Mimarlık
Görüş
Vedat Tokyay
Ayvalık Kendi Kıyısında Bir Kentsel Değişimi Hak Etmiyor Mu?

YORUMLAR

Yorum yapmak için giriş yapmalısınız.

Ayvalık Kendi Kıyısında Bir Kentsel Değişimi Hak Etmiyor Mu?

GÖRÜŞLERİNİZİ YAYINLAYALIM

GÖRÜŞ EKLE
SON
GÖRÜŞLER