TARİH:
03 Ocak 2024
Düzensiz şehirlerde yaşamayı farkında olmadan sıradanlaştırdık. Öneri bu ve benzeri teslimiyetleri kabul etmeden, sorgulamayı normalleştirmek amacı ile İzmir şehrinin karmaşası içerisindeki estetiğin arayışıdır.
Kentlerimizin neredeyse vazgeçilmezi olmuş şehir içi transit taşıt yollarının bir örneği olan Sahil Bulvarı’nın, sahil kenarındaki mahalleler ile deniz arasında oluşturduğu fiziksel bariyerin, Mithat Paşa Parkı’nda olduğu gibi, kısım kısım geçirgenliğinin arttırılması önerilmiştir. Bu çözümün geçici olduğu ve nihai çözüme alternatif yollar ve toplu taşıma yöntemleri geliştirilmesi, taşıt trafiğinin bölgelendirme ile kısıtlanması gibi yöntemler kullanılarak trafik yoğunluğunun seyreltilmesi yoluyla ulaşılacağı açıktır.
Alanımıza geldiğimizde ise aldığımız ilk karar zemin düzleminin tamamı ile halka bırakılması ve geliştirilen projenin Konak Meydanı’nın bir parçası olarak kullanılmasıdır.
Meydanı bir bütün olarak incelediğimizde, yeşil alan ve saat kulesi çevresinde bulunan açık alanı, meydanın kullanımını rahatlatacak yarı açık alanlar ekleyerek çeşitlendirebileceğimizi öngördük. Bu doğrultuda proje alanını, tamamı kullanılabilir mimari bir anıt örtü olarak tasarlamaya karar verdik.
Önerilen örtünün ve proje alanının merkezinde kalacak silindirik bir ışık kutusu olarak planladık. Projenin merkezini oluşturacak meclis hacminin, halk tarafından kolay erişilir tasarımı ile temsil edilenin denetleyici olarak katılımını teşvik etmesini amaçladık.
Kenti proje alanını merkeze alarak incelemeye başladığımızda Yeşiltepe, Kadifekale gibi yakın mahallelerde gördüğümüz düzensizliğin şehrin bir çok mahallesinde, plan üzerinde düzenli gözükse de, sokak düzleminde devam ettiğini görüyoruz.
Bu düzensizliği yaratan mimari elemanları en basit geometrik formuna indirgeyerek proje alanında önereceğimiz anıt örtü için bir kalıp oluşturduk ve bu düzensizliği oluşturduğumuz ortagonal grid içerisinde hayal ettiğimiz “çarpık estetiğine” ulaştırmaya çalıştık.
Sonuç olarak önerimizi kamusal, anıt ve kurumsal olacak şekilde üç katmanın birleşimiyle oluşturduk.
Zemin düzleminde açık kamusal alan, çok amaçlı salon ve fuayesi, HİM ofisleri girişi, satış birimi ve meclis seyirci terasını tasarladık. Örtüyü kamusal alanın üzerini kaplayan ikinci katman olarak düşündük. Kurumsal hacimleri zemin kotunun üzerinde başkanlık birimi ve altında meclis birimi kalacak şekilde düzenledik.
Önerdiğimiz anıt örtünün taşıyıcı ayaklarını farklı ortamlarda üretilmiş eserlerin sergilenebileceği üniteler olarak düşündük. Böylelikle kamuya bıraktığımız zemin kat düzlemini dinamik bir açık hava galerisine dönüştürmeyi hedefledik.
Meclis hacminin tek ve bütüncül bir mekan olarak algılanması amacı ile mekanı basit bir geometrik form olarak tasarladık.
Seyirci terasını meclisin aktif olduğu günlerde zemin düzleminin meclis içerisine doğru genişleyen bir uzantısı olarak planladık. Temsilci girişinin daha yoğun kullanılacağını göz önünde bulundurarak ayrı bir kontrollü giriş önerdik.
Otopark girişini yer altına alınmasını önerdiğimiz Sahil Bulvarı’ndan planladık. Var olan yolları gidiş geliş tek şerit ve sadece toplu taşıma ve görevli araçların kullanımına özel olacak şekilde yeniden düzenledik.
İlk olarak zemin düzlemini kamu kullanımına bıraktığımız önerimizi, bulunduğu alanı tanımlamak yerine, boşluğun pekişmiş bir parçası olacak şekilde zenginleştirmeye başladık. Bu doğrultuda, tasarladığımız anıt örtünün taşıyıcı ayaklarını kullanarak planladığımız açık hava galerisini, çevre peyzajında saat kulesinin merkezinde kaldığı zemin kaplamasına kadar devam ettirdik. Böylelikle yeni meclis ve saat kulesi arasında tanımsız bir tampon alan oluşmasını engellemek istedik.
Halil Rıfat Paşa Caddesi ve Mücibur Rahman Sokak arasında kalan bölgeyi birlikte düşünerek, tasarladığımız kentsel donatıları seçtiğimiz alanlara uygun hale getirerek yerleştirdik. Yeni kent mobilyalarını varolanı en az etkilemek amacı ile park ve meydan içerisinde 3 noktada planladık.
İlk aşamada önerdiğimiz, Sahil Bulvarı üzerinde bulunan üst geçitin genişletilmesi fikrini koruduk. Sahil şeridinde bulunan yeşil alanın yoğun olarak kullanıldığını fakat herhangi bir grup tarafından sahiplenilmediğini göz önünde bulundurarak, bu bölgeyi benimseyerek dolaylı yoldan daha düzenli kalmasını sağlayacak yeni bir kullanıcı grubunu dahil etmek istedik. Bu amaçla yolun izdüşümü üzerinde kalacak şekilde lineer bir bisiklet - kaykay parkı planladık.
Zemin kotunda sadece resmi araç ve toplu taşıma araçlarının kullanımına tahsis edilmiş bir şerit ekledik. Tramvay hattının ise karşı şerit olarak aynı şekilde resmi araç ve toplu taşıma araçlarının kullanımına açılmasını önerdik. Böylelikle Mucibur Rahman Sokak’ın kuzey ve güney yönünden erişilebilir olmasını hedefledik.
Cumhuriyet Bulvarı üzerinde bulunan park halindeki araçların ve proje alanı çevresindeki resmi binaların yoğunluğunu göz önünde bulundurarak, diğer kurumların uygun görmesi halinde geliştirilebilecek bir kapalı otopark önerdik. Bu öneri doğrultusunda Mucibur Rahman Sokak üzerinden ulaşılacak dairesel bir rampa planladık. Belediye kullanımında kalacak kısmın proje alanı içerisinde, meclis girişine direkt erişimi olacak şekilde tasarladık.
- Halil Rıfat Paşa Caddesi ve Saat Kulesi arasında bulunan aksda kullanıcıların yeşille olan ilişkisini arttırmak amacıyla yeşil alana uzanan mobilyalarımızın yerleştiği bir ek yaptık.
- Konak Meydanı yeni Meclis’in mimari kurgusu ile birlikte günün her saati kullanılab,lecek bir kent meydanı haline gelecektir. Bu kullanım ile birlikte artacak duraklama-bekleme-dinlenme ihtiyacını önerilen kent mobilyaları ile karşılamayı planladık.
Projenin farklı noktalarına eklediğimiz mobilayaları üretiminde ergonomik standartlara göre şekillendirilmiş traverten taş bloklar kullanılmasını uygun gördük.
- Anıt örtü çevresinde yapılan peyzaj ile eskiden geçirgen olmayan peyzaj karakteri yerine daha geçirgen bir peyzaj tasarımı düşündük. Anıt örtünün doluluk boşlukla hissedilen mimari dilinin, peyzajda küçük kent bahçelerine dönüşen zemin boşluklarında oluşan bahçelerle devam etmesini sağladık.
Tasarladığımız anıt örtünün altında mekanın kullanımına göre değişen iki farklı tür aydınlatma kullandık. Örtünün taşıyıcı ayaklarında planladığımız sergi ünitelerinin ve çevresinin homojen aydınlanması için gergi tavan benzeri yüzey aydınlatması tercih ettik. Girişler ve İlk Kurşun Anıtı gibi özellikli mekanları vurgulamak için ise projeye özel farklı kombinasyonlar oluşturarak kullanılabilen bir aydınlatma elemanı tasarladık.
Zemin kotunda bulunan seyirci bölümünün kat yüksekliğini anıt örtü ile eşitledik ve dairesel planını kare şeklinde, anıt örtünün parçası olarak algılanacak bir kaide olarak organize ettik. Bu değişiklik ile meclisin üzerine oturan cam yüzeyi kısalttık ve bu yolla içeriye düşen güneş ışığını kısıtladık. Taşıyıcı olarak betonarme perde duvarlar kullandık ve seyirci balkonunu 3.30 metrelik bir konsol olarak tasarladık. Meclisin üzerinde kalan silindirik cam kutuyu betonarme taşıyıcıya oturacak 1.20 metre genişliğinde iki tarafı u kesitli camla çevrilmiş çelik strüktür bir zarf olarak düşündük.
İnce uzun bir dikdörtgen prizma olarak tasarladığımız meclis fuayesi hacminin, meclis girişine gelen kısmında oluşturduğumuz galeri boşluğu ile parti grup odalarının bulunduğu 2. bodrum kat ile bağlantısını sağladık. 1. bodrum katta bulunan iç bahçeye bakan, batı yönüne açtığımız geniş cam yüzeyler ile mekanların havalandırılması ve aydınlatılmasını planladık.
Belediye Başkanlığı ve HİM ofislerinin bulunduğu binaların cephelerini meclisi yansıtacak şekilde tasarladık. Bu şekilde proje alanı içerisinde ışık kutusu olarak tasarladığımız meclisin etkisini arttırmak istedik. Bu doğrultuda hacimlerin meclise bakan cephelerinde olabildiğince az açıklık kullandık. Belediye Başkanlığı’nın ilk katında yer alan ortak çalışma alanının aydınlatmasını çatı penceresi ile sağladık.
Meclise bakan doğu cephesi tamamı ile sağır olan Belediye Başkanlığının batı cephesinin tamamını saydam yaptık. Gün ışığının içeriye kontrollü olarak alınması amacı ile batı cephesinde 2. kat döşemesini 0.50 metre içeri çekerek bütün cephe boyunca güneş kırıcılar yerleştirdik.
Zemin KaplamasıHalkın kullanımına bıraktığımız zemin katta tasarladığımız binaları içine alacak tekil ve tekrar eden bir zemin kaplaması düşündük. Binaların içerisinde kalan kamusal alanlarda da devam eden zemin kaplamasının bölücülerin oluşturduğu limitleri yumuşatmasını ve uzandığı her mekanın erişilebilir olduğunu vurgulamasını hedefledik. |
Proje Türü:
YARIŞMA
Proje Tipi:
KAMU YAPISI
Proje Yeri:
İZMİR
Yapım Yılı:
2023
Yarışma Adı:
Bir Uygarlık Odağı Olarak Başkanlık ve Şehir Meclisleri Fikir Projesi Yarışması
Ödül Grubu:
1. Ödül
Ekip Temsilcisi:
Selim Atak
Yardımcılar:
Rahmi Hızarcıoğlu, Doğu Ayan, Cansen Molva
Yorum yapmak için giriş yapmalısınız. GİRİŞ YAP / KAYIT OL